28 Kasım 2012 Çarşamba

Bebek Bakım Odası

         Bu aralar alışveriş merkezlerinde Demir'i emzirmek kabusa dönüştü. Odalar tek kişilik olmadığı için tam emzirmeye başlıyorum ,odaya biri giriyor ve bizim küçük bey bırakıyor emmeyi.Başlıyor onları seyretmeye... sonra dakikalarca uğraşıyorum ama nafile sonunda pes edip odadan çıkıyorum. İki adım atıyorum ve başlıyor memem de memem... (bu aralar acıktığında memem memem diye bağırıyor) Tekrar odaya dön, tekrar emzirmeye uğraş, bizim Demir görsün birilerini bıraksın memeyi... Of of tam bir kabus... 


          Pazar günü onun yüzünden alışveriş yapamadım. Babasına bırakıp şöyle rahat rahat bir alışveriş yapım dedim ama nerde... Tam bir mağazaya girmişim, güzel birşeyler beğenmişim, kabine girip deneyeceğim babamızdan  bir telefon. "Gel oğlun acıktı.." Eee haliyle herşeyi bırakıp onun yanına koşuyorum o ise odaya kim girmiş, kim çıkmış onunla ilgileniyor. Keşke bu bebek bakım odalarını tek kişilik yapsalardı. Bebekler bu dönemlerinde çok meraklı olurlarmış, herşeyi incelemek isterlermiş. Bazen evde bile emzirirken durup suratımın ifadesine bakıyor.. Anlaşılan biz de böyle meraklı Demir ile bebek bakım odalarında mücadele edip duracağız.....


21 Kasım 2012 Çarşamba

Geri geri emeklerkene


Demirim komik bir videosunu paylaşmak istedim. Oyun halısına koymuştum ve oyun oynuyordu. Mutfakta iş yapıyordum bir ara odaya gelip Demir'e bakayım dedim. Baktım  ki halıda yok aklım çıktı nereye gitti bu çocuk diye. Meğer bizim yaramaz ayaklarını kullanarak sırt üstü emeklemeyi öğrenmiş ve sehpanın altına girmiş. Hemen tekrar halıya koydum ve emeklerken videoya çektim. O kadar komik bir hali vardı ki izlemeye değer.....



20 Kasım 2012 Salı

Demir Bebiş konuşurken

Bu aralar Demirim anlamlı sesler çıkarmaya başladı. Mesela acıktığı zaman mamam diye ağlıyor. Arada anni,meme,baba gibi sesler çıkarıyor. Aslında bebekler tam da 6.ayında böyle sesler çıkarmaya başlarlarmış ve de konuşulan çoğu kelimeleri hafızalarına kaydederlermiş. Her gün yeni bir şey yapıyor. Bugün de mama sandalyesinde otururken eline ne oyuncak verdiysem hepsini yere attı ve de nereye düştüklerine baktı. Ben verdim o attı, o attı ben verdim. Anlaşılan bu oyundan çok zevk aldı. He bir de artık oyuncaklarımızı tanımaya başladı. Elini uzatıp öle bir kapışı var ki ballı lokma gibi. Bebeğim her geçen gün yudum yudum büyüyor ve bende mutluluktan havalara uçuyorum....

8 Kasım 2012 Perşembe



Ay Ay Demirim
Mayıs 2012










Haziran 2012


























Temmuz 2012



 Ağustos 2012


Eylül 2012



Ekim 2012




















7 Kasım 2012 Çarşamba



Ek Gıda Faciamız

Benim sevgili oğluşum acemi ve heyecanlı annesi yüzünden hastanelik oldu. Meğerse oğlum az kalsın mide fesatı geçirecekmiş. Küçücük midesine nasıl yüklendiysem zavallıcık mahvolmuş. Bende ne güzel hepsini sevdi ve yedi diye mutlu olmuştum. Ek gıdalara başlarken benim yaptığım gibi hepsine birden yüklenmemek gerekiyormuş. Her yeni gıda 1 hafta boyunca azar azar verilecekmiş. 3 hafta sonunda bebeğin 3 ek gıdası olacakmış. Ben hepsini bir günde verdim üstüne üstlük banyo yaptırdım ki bu banyo kısmı çok tehlikeliymiş. Zavallıcık akşam saat 8 gibi bir uyandı soğuk soğuk terlemiş, yüzü bembeyaz kucağıma bir aldım nasıl kusuyor. Yani 5-6 kere kustu. Sonra kaka yaptı. Eğer kaka yapmasaymış besin zehirlenmesi olurmuş. Panikle doktorumu aradım ama cep telefonu kapalıydı. Beni yanlış yönlendirdi. Zaten o kadar hızlı anlattı ki kafam karıştı. Ne kadar ek gıda vermeliyim dediğimde 1 tane elma, 1 kase yoğurt, 1 kase çorba dedi hatta çorbaya et koy dedi. Bu dediklerini 1 yaşındaki çocuklar bile yemiyorlarmış. Hastanede nöbetçi doktor ne yapmam gerektiğini tane tane anlattı ve emzir dedi. Anne sütü bebeğe antibiyotik etkisi yapıyormuş. Bebişim 2 saat sonra kendine geldi.


 Annem ile telefonda konuşurken doktor 1 tane elma yedir dedi dedim. Bana kızdı 1 yaşındaki çocuklar bile yemiyor sakın yedirme sen beni dinle dedi. Yok ya ben annemi dinlermiyim kadın 5 çocuk doğurmuş yılların tecrübesi var, ama yok ben doktorun dediğini yaptım ve Demirim hastanelik oldu. Demekki neymiş anneler daima haklıymış. Sonuç olarak doktorumu da değiştirdim. 10 gün ek gıdalara ara verdik. Gerçi Demir'imde de kabahat var. Hadi annen acemi ne yaptığını bilmiyor sen ne diye her verilen şeyi hevesle yiyorsun. Meğerse bebekler doyduklarını anlamazlarmış o yüzden bu ek gıda konusu çok önemli. Sakın benim yaptığımı yapmayın.


Vee bir anne baba için çocuğunun sağlıklı  mutlu olması kadar güzel bir şey olamaz. O güzel yüzleri hep gülsün ve hiç kimsenin bebişi hastalanmasın.



5 Kasım 2012 Pazartesi

Bügün ek gıdada ilk günümüzdü. Sabah 11 gibi elma püresi verdim. Aslında daha evvelde elma püresi vermiştim ve sevmişti ama bu seferki biraz pürtüklü olduğu için biraz uğraştık. Sonuç aşağıda...




Öğlen oldu. Sıra geldi sebze çorbasına. Tabiki benim sevgili oğluşum ilk başta çok hevesliydi ama sonralara doğru bitse de kurtulsam moduna geçti. Çok şükür 7-8 kaşık yedirebildim. Sonuç aşağıda.....






Son olarak yoğurda geldik. Onu da 7-8 kaşık ancak yedirebildim. Sanırım ilk gün için bunlar yeterliydi. Başarılı gibi görünüyor ama ilerleyen zamanlarda neler olur bilemiyorum.





veeee sevgili oğluşum bana gülerek bir poz verdi. Sanırsam onu yeni tatlara alıştırdığım için teşekkür etti... 


3 Kasım 2012 Cumartesi

Ek gıdaya geçişimiz

       Bugün bebişimin doktor kontrolü vardı. Kilo alımımız diğer aylara nazaran azalmış. Doktor tam zamanında ek gıdaya geçeceğimizi söyledi. Aslında yaklaşık 20 gündür elma püresi yapıp 1-2 çay kaşığı yediriyordum. Bugünden itibaren tam anlamıyla ek gıdaya başlayacağız. Elimde bir liste var. Elma püresini denedik ve beğendik. Bugün armut püresi yaptım yedi ama pek beğendiğini sanmıyorum. 2 gün sonra tekrar deneyeceğim. Bu arada artık oturabiliyoruz ve bu da çok hoşumuza gidiyor. Mama sandalyesinde oturdu ve sandalyenin kemerlerini ısırdı :) Hele kaşığı gördüğünde bir heyecanlanıyor ki anlatamam. Benim bebişim meğerse çoktan diğer gıdalara geçmeye hazırmış. Bu haline kızmıyorum desem yalan olur. Anne sütünden bıkmış gibi bir hali var. İşin en güzel yanı da sevgili babamızın her sofraya oturduğumuzda bu çocuk ne zaman ek gıdaya geçecek soruları da böylelikle bitmiş oldu. Ben ne zaman arkamı dönsem elinde ne varsa çocuğa vermeye uğraşıyor. Bu sabah doktora gittiğimde pusetinde ekmek kırıntıları gördüm. Sanırsam ekmek vermeye çalışmış. Umarım sebze çorbası verirken de babamız bize yardımcı olur :)
          Arkadaşlarımdan duyduğum kadarıyla yeni tatlara alışılması çok zorlu bir süreçmiş. Ama her bebek kendine özgü olduğu için kimi çok kolay bir şekilde atlatıyor kimi de çok zorlanıyormuş. of of asıl bebek bakımı şimdi başlıyor.Umarım bebişim çok rahat bir şekilde alışır...





1 Kasım 2012 Perşembe

Demirin Doğum Hikayesi

        Bebeğimizi ilk öğrendiğimiz andan itibaren o kadar çok heyacanlamıştık ki eşimle sabaha kadar uyuyamadık. Aklımızda bir sürü soru vardı. Kime benzeyecek, nasıl bir şey olcak, hayatımızda neler değişecek. Ben çok istekli olduğum için herşeyin üstesinden gelebileceğime inanıyordum. Çok rahat bir hamilelik geçirdim. Ne aş erdim, ne mide bulantısı, ne ağrım oldu ne de sızım. Bebişim çok uslu bir bebek olacağının sinyallerini verir gibiydi.İş yerinde çalışma şartlarım çok rahat olduğu için  32.hafta olana kadar çalıştım.Sonrasında evde dinlenme dönemim başladı. Eeee haliyle alışveriş yapmaya başladım.lk deneyimim olduğu için çok tecrübesizdim. Aklıma ne gelirse bilinçli bilinçsiz herşeyi aldım.  Gün geçtikçe ağırlaşmaya başladım. Doktoruma normal doğum istediğimi söylemiştim o ise buna karar vermek için çok erken olduğunu söylemişti.Sonrasında normal doğum yapmak için sürekli yürüyüşler yaptım. Bebişimi çok merak ediyordum. Biran evvel doğmasını istiyordum. O da sanki sesimi duymuş gibi 36+2 haftasında bir anda geliverdi.....

        Bir sabah uyandığımda ters giden bir şeyler olduğunu hissettim. Hemen eşimi uyandırıp anormal bişeyler olduğunu söyledim. Tabi ki bana inanmadı ve sabah kalkıp işe gitti. Doktorumu aradım, hiç birşey yemememi doğumun başlamış olabileceğini acil olarak hastaneye gelmemi söyledi. O korkuyla evden nasıl çıktığımı bilmiyorum. Bebek çantam hazırlanmamış, Çocuk odası mobilyalarım gelmemiş,  fotoğrafçım bile hazır değildi. Anlaşılan hiç bir şeye hazır değildik ama benim sabırsız oğluşum meğerse su kesesini patlatmış gelmeye hazırdı. Doktor acele muayene edip suyun bittiğini bebeğin riskte olduğunu ama istersem normal doğum için bekleyebileceğimi söyledi. Bende ne sancı vardı ne de bir hareket. Risk kelimesini duyunca da mecburen sezeryan olmaya karar verdim. Bebişimin ilk doğduğu ana tanık olabilmek içinde epidural sezeryan istedim. Bu arada benim sevgili kocam işyerinde apar topar çıkıp koşa koşa yanıma geldi. İkimizde o kadar şaşkındık ki anlatamam. Ben güle oynaya doğuma girdim. Ne bir sancı ne bir acı hiç bir şey hissetmedim sadece heyacan vardı. Anlayacağınız benim sevgili oğlum ilk andan doğumuna kadar annesinin canını hiç acıtmadı.

          Oğlumu ilk gördüğümde kalbim yerinden fırlayacak gibiydi. Ben anne olmuştum. Dünyalar tatlısı bir bebişim vardı... Tek üzüldüğüm şey ise çok ufak doğmuştu. Eşimin kucağında onu gördüğümde ağlamamak için kendimi zor tutum. Ama herşeye rağmen bebişim sapasağlam ve sağlıklı doğmuştu. Buna şükrettim. Sonraki süreçte eve geldik. Süt gelmedi, sağma makinesi kullanmak zorunda kaldım. Benim küçük bebişim emmeyi de beceremedi. 20 gün boyunca sütümü sağıp, biberonla verdim. Ara sıra çok az da olsa emiyordu. Çok uğraştım, inat ettim, mama vermedim ve sonunda kazanan ben oldum. Bir süre sonra emmeye başladı bu seferde anne sütü sarılığı oldu. 3 gün emzirmedim ve mama verdim. Zavallı oğlum sanki her kucağıma aldığımda emmek istiyordu. 3 gün sonra sarılığı normale düştü. Ben ve oğluşumda normale döndük.  Şuanda Demir bebişim çok sağlıklı biraz minyon bir tipi var ama bende eşimde minyon tipliymişiz. Haliyle çocuk da bizim gibi minyon tipli oldu. 6 ayımıza gireceğiz. Çok zorlu bir süreçten geçtik ama asıl zorluk şimdi başlıyor. Malüm ek gıda ya geçeceğiz. Umarım bu süreci normal olarak atlatırız.

            İşte Demir bebek hayata gözlerini erkenden açtı. İyi ki erkenden geldi. Canım bebeğim seni çok seviyorum..

Demir Bebeğin Bloğu

Öncelikle herkese merhaba,
Ben de tam anlamıyla acemi blogculardanım. Bir kaç arkadaşımın blogunu inceleyip takip ettiğimde çok hoşuma gitti. Bir annenin bebeğinin anılarını en güzel şekilde saklayabileceği değişik türden bir şey.Aslında bunu yapmak için geç kaldım. Benim Demirim nerdeyse 6 aylık koca bir delikanlı oldu. Ama en azından bundan sonraki süreçte yaşadıklarımızı paylaşacağım.....